Zamanında daha taşbaşı mahallemize yol çıkmadan önce yolun sonu hastaşluğa kadarmış.köyümüzdeki tukan(dükkan)sahipleri de eşya gelince gider ordan hayvanlarla alıp gelirmişler.işte günlerden bir gün tukancımız sinkotlu hüseyin amcanın eşyası gelmiş sabah kalkıp erkenden eşyası getirmek için aceleyle giyinip çıkmış katırı ahırdan çıkarmış ve yola koyulmuş hüngameğe varmış hüngamekte sabah ahora gelip mallarını kayıran bir arkadaşına rastlar selam hoşbeşden sonra hüngamekli amcam sorar hüngamekli amcam>hüseyin halife bişe oşnağa gidyesin herhalda hüseyin amcam>a yoh dadam yolun sonuna yuklar geldi onları geturmaya gidyerem hüngamekli amcam> haaa benda katirun sirtinda semer olmayınca dedumki herhal bu semer almaya gidyer diya ve o anda hüseyin amca katirun sirtina bir baharki gerçektende semer yok acele ederek evden çıkınca semer vurmayı unutmuş hüseyin amcam çaresiz geri taaa taşbaşına gelerek semeri vurup tekrar yoluna devam eder